İmar Kanunu, Türkiye'de şehirleşme, arazi kullanımını düzenleme ve yapılaşmayı kontrol etme amacı güden önemli bir yasadır. 1985 yılında kabul edilen bu kanun, kentsel ve kırsal alanlarda planlı ve düzenli bir yapılaşmanın sağlanmasına yönelik düzenlemeler getirir.
Planlı Gelişme: İmar Kanunu, şehirlerin ve kasabaların planlı bir şekilde gelişmesini sağlayarak, kaçak yapılaşmayı engeller. Bu, altyapı hizmetlerinin (su, kanalizasyon, ulaşım vb.) etkili bir şekilde planlanmasını ve uygulanmasını kolaylaştırır.
Arazi Kullanımının Düzenlenmesi: Kanun, arazilerin hangi amaçlarla kullanılabileceğini (konut, ticaret, sanayi, yeşil alan vb.) belirler. Bu, şehirlerin ve bölgelerin fonksiyonel ve estetik açıdan düzenli olmasını sağlar.
Yapılaşma Standartları: İmar Kanunu, binaların yüksekliği, yoğunluğu ve diğer fiziksel özellikleri ile ilgili standartlar getirir. Bu, güvenli ve estetik açıdan uyumlu yapılar inşa edilmesine yardımcı olur.
Kamu Yararı: İmar Kanunu’nun temel ilkelerinden biri, kamu yararını gözetmektir. Bu, özel mülkiyet haklarını dengeleyerek toplumsal ihtiyaçları ön planda tutar.
Çevresel Koruma: Kanun, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik hedeflerini de gözetir. Bu, yeşil alanların korunması, kirliliğin azaltılması ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik eder.
Denetim ve Yaptırımlar: İmar Kanunu, yasaların uygulanmasını ve denetimini sağlar. İmar planlarına aykırı hareket edenler için cezai yaptırımlar öngörür. Bu, hukuki ve düzenleyici çerçevede düzenlemelerin hayata geçirilmesini destekler.
Kentsel Dönüşüm: Özellikle eski ve riskli yapıların yenilenmesini teşvik eder. Bu süreçte, hem sosyal hem de ekonomik açıdan iyileşmeler sağlanabilir.
İmar Kanunu’nun amacı, hem mevcut şehirlerin düzenli ve planlı bir şekilde gelişmesini hem de yeni yerleşim alanlarının sistematik bir şekilde oluşturulmasını sağlamaktır. Bu bağlamda, şehirlerin daha yaşanabilir, güvenli ve sürdürülebilir hale gelmesine büyük katkı sağlar.
İmar Kanunu'nda " ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar " başlığıyla aktarılan 4. Bölümde Madde 32 aşağıdaki gibidir.
Madde metni aşağıda aktarılmaktadır:
Madde 32 – Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...)[29] tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. (Ek cümleler:14/2/2020-7221/10 md.) Yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilir. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar hanesindeki kayıt kaldırılamaz.[30]
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. (Değişik cümle:14/2/2020-7221/10 md.) Bu tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır, bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilir.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. (Ek cümleler:14/2/2020-7221/10 md.) Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir. Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilir. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde ilgili idarenin 5779 sayılı Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunur. Tahsil olunan tutarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi hesabına gelir olarak kaydedilir.
(Ek fıkra:29/11/2018-7153/15 md.) İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır.
[29] Anayasa Mahkemesinin (1) nolu dipnotda yazılı Kararı ile bu fıkrada yer alan "... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürosunca .." ibaresi iptal edilmiştir.
[30] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle bu fıkraya “ruhsat ve eklerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına” ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan “ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Barbaros Hayrettin Paşa mh. 1993 sok. No:22A Esenyurt/İstanbul - TÜRKİYE
0 533 661 40 47
www.fatihdelibalta.com All Rights Reserved. Designed by Fatih Delibalta