Kızılcık kelimesi, Eski Türkçe kökenli olan "kızıl" sözcüğünden türetilmiştir ve Türkiye Türkçesinde "+çUk" ekiyle birleştirilerek oluşturulmuştur. Türkçede kaydedilmiş ilk örneği, Dede Korkut Kitabı'nda "kızılçuk" olarak geçmektedir.
Anadolu'nun bazı bölgelerinde kızılcığa alternatif olarak "şeytan aldatan", "zoğal", "ergen", "eğren", "kiren" veya "kiran" gibi isimler de verilmektedir. Bu isimler, yerel ağızlarda kullanılan farklı adlandırmalardır ve bölgeye göre değişiklik gösterebilir.
Kızılcık ağacı, genellikle 5-8 metre boyunda olur ve koyu yeşil yaprakları vardır. Yapraklarının her iki yüzü de tüylüdür ve damarları paraleldir. Şubat-Mart aylarında küçük, sarı renkli çiçekler açar ve bu çiçeklerin ardından kırmızı renkli, eliptik meyvelerini verir.
Kızılcık ağacı genellikle kuru ve balçıklı topraklarda yetişir. Tohumlar aracılığıyla çoğalır ve genellikle yüksekliği çok fazla artmadan meyve verebilir. Su ihtiyacı oldukça fazla olan bir ağaç türüdür. Çiçek açma dönemi erken olmasına rağmen meyve olgunlaşması daha geç gerçekleşir.
Bu özelliklerinden dolayı kızılcık, özellikle kırsal bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen ve sağlık açısından da önemli meyvelerinden biri olarak bilinen bir bitki türüdür.
Kızılcık meyvesi, ekşi bir tat profiline sahiptir ve taze ya da kurutulmuş olarak çeşitli şekillerde tüketilir. Ayrıca, tarhana, hoşaf, reçel ve marmelat gibi gıda ürünlerinin yapımında da sıkça kullanılır. Meyve şeker ilave edilmiş suda kaynatılarak uzun süre saklanabilir ve özellikle içecek olarak tercih edilir.
Kızılcık ağacının odunu oldukça liflidir ve son derece esnek ve dayanıklıdır. Yoğunluğu yüksek olduğundan suda batma özelliği gösterir. Bu özellikleri nedeniyle baston ve sopa yapımında yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, kızılcık ağacının kabuğundan boya ve yapraklarından tanen elde edilir.
Kızılcık ayrıca bahçe ve parklarda süs bitkisi olarak da tercih edilen bir türdür. Bu çok yönlü kullanım alanları, kızılcığın hem ekonomik hem de kültürel önemini vurgular.
Kızılcık ağacının soğuk iklime uyumlu olması, onu geniş bir coğrafi alanda yetiştirilebilir kılar. İlkbaharda çiçeklenir ve bu dönem genellikle mart veya nisan aylarında başlar. Çiçekler küçük ve sarı renkte olup, dallarda göze çarpan bir görüntü oluştururlar. Meyveleri ise yazın ortalarında, genellikle temmuz ve ağustos aylarında olgunlaşmaya başlar.
Kızılcık meyveleri ilk başta yeşil renkte gelişmeye başlarlar, ancak olgunlaşma sürecinde kırmızımsı renge dönüşürler. Olgunlaşma tamamlandığında ise genellikle koyu kırmızı bir renk alırlar. Bu renk değişimi, meyvelerin toplama zamanının geldiğini belirtir ve genellikle hasat için ideal zamandır.
Kızılcık ağacı, bu özellikleriyle hem doğada hem de bahçe veya tarım alanlarında değerli bir meyve ağacı olarak kabul edilir.
Kızılcık ağacı dikimi genellikle sonbahar veya ilkbahar aylarında yapılabilir. Bu mevsimlerde toprak koşulları genellikle uygun olduğundan dikim başarılı olabilir. Kızılcık ağacı, meyve çekirdeklerinin uygun bir toprakla ekilmesi durumunda kolayca filizlenen bir yapıya sahiptir. Bu özellik, çekirdeklerin ekilerek fidan haline getirilmesini mümkün kılar.
Kızılcık meyvelerinin çekirdeklerinden fidan elde etmek için genellikle şu adımlar izlenir:
Meyve Hasadı ve Hazırlık: Olgunlaşmış kızılcık meyveleri toplanır. Meyveler yıkanarak çekirdeklerinden ayrılır ve kurutulur.
Ekim: Kurutulmuş çekirdekler uygun bir toprak içine ekilir. Toprak, kızılcık ağacının tercih ettiği balçıklı veya hafif tınlı yapılı toprak olmalıdır.
Bakım: Ekildikten sonra toprak nemli tutulmalı ve fidanlar güneş ışığı alan bir yerde büyümelerine olanak tanınmalıdır. İlk aylarda düzenli sulama önemlidir.
Fidan Yetiştirme: Fidanlar kök saldıktan ve yeterince büyüdükten sonra bahçe veya tarım alanına dikilebilirler.
Kızılcık ağacının çekirdeklerinden fidan yetiştirme süreci, doğal olarak filizlenme yeteneği sayesinde genellikle başarılı olur. Bu nedenle kızılcık, çoğaltılması ve yeni alanlarda yetiştirilmesi kolay olan bir ağaç türü olarak bilinir.
Çınar (Platanus orientalis): Büyük ve gösterişli yapraklarıyla gölge sağlayan dayanıklı bir ağaç.
Ihlamur (Tilia spp.): Hoş kokulu çiçekleri ve gölgelik sağlayan yapısıyla bilinen bir ağaç.
Akçaağaç (Acer spp.): Renkli yaprakları ve hoş görünümü ile dikkat çeken bir ağaç türü.
Erik (Prunus spp.): Meyve veren ve çiçek açan dekoratif bir ağaç türü.
Manolya (Magnolia spp.): Büyük çiçekleri ve estetik görünümüyle bilinen gösterişli bir ağaç.
Zeytin (Olea europaea): Akdeniz iklimine uygun, yeşil yaprakları ve meyveleriyle popüler bir ağaç.
Bahçeniz için en uygun ağacı seçerken bu faktörleri göz önünde bulundurarak yerel peyzaj uzmanlarından veya bahçe merkezlerinden de tavsiye alabilirsiniz.
Barbaros Hayrettin Paşa mh. 1993 sok. No:22A Esenyurt/İstanbul - TÜRKİYE
0 533 661 40 47
www.fatihdelibalta.com All Rights Reserved. Designed by Fatih Delibalta